Yok bana bu cihanda bir yer... Bu eser, yalnızlıkla bilgelik arasında gidip gelen bir içsel yolculuğun görsel ifadesidir. İnsan figürü, evrende küçücük bir noktaya oturmuş, dünyaya uzak ama bir o kadar da ona bağlı bir şekilde bakmaktadır. İzole bir bedende yankılanan düşünceler, yıldızların sessizliğinde yankı bulur. Sanatçı burada, “yer” kavramını fiziksel bir alanın ötesinde, ruhsal bir sığınak olarak işler. Dünya yakındadır, ama erişilmezdir; izlenir ama dokunulmaz. Bu durum, çağdaş insanın aitlik ve yabancılık arasında sıkışmış ruh halini simgeler. Ekspresif fırça darbeleri ve bilinçli renk geçişleriyle oluşan bu kompozisyon, sadece gökyüzünü değil, aynı zamanda insanın iç dünyasını da resmeder. Bu tablo, ait olamamanın, ama var olmanın duygusunu taşıyan herkese bir çağrıdır: “Bazen yerimiz bir gezegende değil, bir bakışta, bir düşüncede, bir yalnızlıkta gizlidir.”
35cm x 25cm x 5cm