Mikrokozmoz: Kentler Serisi

Bu seri 13 eserden oluşmaktadır. 30 cm çapında ahşap (drolit) üzerine akrilik boya ile çalışılmıştır. Sanatçının oluşturduğu serilerde her bir eser aslında etkilendiği bir olaya dayanmaktadır. Sanatçının serilerinin bir hikayesi vardır ve her bir eser oluşturduğu bu hikayeye hizmet etmektedir. Sanatçının yazmış olduğu bu hikayelerin ve sanat eserlerinin telifleri alınmış ve tüm hakları sanatçıya aittir. Bu serideki hikayemiz 6 Şubatta ülkemizde yaşanan depremin acı yüzünü hatırlatmaktadır. 2024'te üretilen eserlerde mikrokozmoz kentler içerisinde hikayem "Gecenin Hakimiyeti" ile başlamaktadır. Gecenin sessiz ve ıssız karanlığı etrafı sararken beyaz çizgilerde kentler belirmektedir. Tıpkı kentlerin ışıkları gibi o karanlıkta bu çizgileri görmekteyiz. "Botanik" bahçelerini bırakıp kentlerde "Hızlı Yaşamlar" ına devam eden insanoğlu "Doğanın Çizgisi"ni bozmasına sebep olmuştu. Beton yığınları içerisinde kentlerden yorulan doğa aslında "Yeni Dünya Düzeni"ni kuracaktı. Kendini "Karakış"ta "Deprem"le hatırlatan doğa sıkı bir ders verme hedefindeydi. Beton yığınlarının arasında insanoğlu bir ışık arayacaktı ve o "Işık: Umut" olacaktı. Belki de hayatta kalmak için bazen hayaller kurmak gerekiyordu. Çünkü sıkıştığı beton kolonların arasında başka ne yapabilirdi? Yaşadığı "Kentten mitlere yolculuk" bunun için iyi bir başlangıç olabilirdi. Deniz tanrısı "Poseidon" aynı zamanda depremleri de kontrol ederdi. Acaba bunun yaşanmasını o mu istemişti? - peki ama neden?... Bu soru cevapsızdı. Başka şeyler düşünmeliydi. -Peki ya "Medusa I" bir kadın (tanrıda olsa) başka bir kadına neden bunu yapmıştı? Hikayesinde boşluklar var gibiydi... Yılan saçlara sahip "Medusa II" ... - peki ya yılanların şahı "Şahmeran"a ne demeliydi...