Varoluşçu felsefe yönelimiyle sürdürdüğüm mesleki kariyerim dışında bu bakış açısı tuval çalışmalarıma da yansımaktadır. 'Deniz' sadece doğal bir fenomen değil aynı zamanda insanın yaşamına dair sorgulamalarını yansıtan bir semboldür. Belirsizlik, özgürlük, değişim, sonsuzluk arayışı... Deniz, dalgalar, yansımalar 'deneyim' ve 'gerçeklik' arasındaki sürekli akışı simgeler. Denizin sakin anları, huzuru -azim ve akıştaki dengeyi- simgelerken; bazen sessizliği.. taşımayı/hazmetmeyi, sahip çıkmayı. Fırtınalı zamanlar, sorgulamalar ve hayatta karşılaşılan zorlukların yansımasıdır. Her dalga anlık ve geçici olsa da yeniden tekrar eden bir döngüdür. Dalgalara karşı olan değil, dalgalarla yaşamayı öğrendiğimiz bir döngü. Sürekli değişen ve akışta olan dalgalar, yaşamın muğlak ve belirsiz oluşunu ifade eder ve bu belirsizlikte her zaman özgür olduğumuzu deneyimleriz.
"Kıyıda", gördüğüm manzaraların -o an- deneyimlediğim ruh halleri aracılığıyla sonradan tuvale yansıttığım çalışmalardan oluşmaktadır.
Çünkü,
"Hayat ileriye doğru yaşanır ancak geriye doğru anlaşılır." Yaşamlarımıza 'kıyıda'n baktığımızda...