Balık, resim sanatında farklı kültürlerde çeşitli anlamlara sahip olsa da genel olarak derin hayatın, görünenin ardındaki görünmeyenin sembolü olmuştur. Balık figürünü geometrik ve lekesel tarzda yarı soyutlama olarak ele aldığım bu eserimde boşluk kavramını irdelemeyi amaçladım. Her insanın da aslında içinde bir boşluk vardır ve bu boşluğu doldurmak için farklı arayışlara yönelmiştir.
İçimizdeki boşluğu doldurmak kendimize yönelmekten geçer. Kendi içsel yolculuğumuzda aslında okyanusta yüzmeye çalışan bir balığın yolculuğu gibidir. Makro bir evrende mikro bir canlı olarak arayış içinde olacağımız hayatımız boyunca içimizdeki boşluğu başka şeylerle değil de kendi benliğimizle, farkındalıklarımızla doldurduğumuzda anlamlı olur.