Dora Kezer

1992 yılında doğan sanatçı, çalışmalarında dijital çağın görsel diliyle kişisel deneyimlerin kesişim noktasını araştırır. Mimarlık eğitimiyle başlayan akademik yolculuğu, zamanla dijital sanatlara yönelerek çok katmanlı bir üretim pratiğine evrilmiştir. Mekân algısı, ışık yansımaları ve yüzeyle kurulan ilişki, onun işlerinde yalnızca biçimsel değil aynı zamanda duygusal bir anlatı aracıdır. Sanatçının pratiği, özellikle holografik ve yansıtıcı yüzeylerle çalışmayı merkezine alır. Işık kırılmaları, pastel renk geçişleri ve sürekli değişen yüzey formları, eserlerinde zamanın, belleğin ve kimliğin akışkan doğasını temsil eder. Bu estetik yaklaşım, izleyiciyi sabit bir anlamın peşinden gitmek yerine, eserin sunduğu geçici ve çoklu anlamlar içinde gezinmeye davet eder. Onun için sanat üretimi; modern dünyanın hızla dijitalleşen, yapaylaşan görsel kültürüne karşı hem bir yansıma hem de bir sorgulama biçimidir. Her bir çalışması, hem fiziksel bir yüzeyin hem de içsel bir duygunun katmanlarını barındırır. Bu nedenle eserlerinde göze çarpan parıltı ve zarif geçişler, yalnızca görsel bir zevk değil; aynı zamanda kırılganlık, belirsizlik ve duygusal geçirgenlik temalarını da içinde taşır. İstanbul’da yaşayan ve üretimini bireysel stüdyosunda sürdüren sanatçı, son yıllarda hologram estetiği, dijital yüzeyler ve çağdaş görsel kimlikler üzerine yoğunlaşarak hem bireysel hem kolektif sergilere katılmış; çalışmaları Türkiye ve yurt dışında çeşitli dijital sanat platformlarında yer bulmuştur.