*"27" Adlı romanın kitap kapak çizimi ve kitap içi illüstrasyon çalışmaları
*"Kötüye Alışmak" isimli single parçanın SPOTİFY dijital albüm kapağı çizimi
*"Ben Her Şeyim, Benim Adım Kadın" adlı romanın kitap içi çizimleri
*"STUDIO DELL'ARTE" (ITALY/2022) Resim Yarışmasında Türkiye Adına Mansiyon Ödülü
*"ADAMDER" (2022) Karikatür Yarışmasında Ulusal Mansiyon Ödülü
*"GROTESQUE VISUAL ART EXHIBITION" (2022) Karma Sanat Sergisi
*"Kirli Canlar" isimli öykü kitabının kitap kapak çizimi ve renk tasarımları
*"Eyvah! İmzam" adlı akademik kitabın kapak çizimi
*"Bu Topraklarda Şarap" isimli Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yayınlanan kitabın, kitap içi iki tam sayfa karikatür çizimi ve karikatür diyalog yazımları vs...
*"Carpet & Flooring Expo 2023 Uluslararası Halı Fuarı'nda 13 adet %100 yün el dokuması halı üzerine çizilen sansasyonel tablolar...
*"KAFT" t-shirt tasarım uzmanlığı
**Cem Adrian ile sanatçı işbirliği
**Can Bonomo ile sanatçı işbirliği
*Anka Dergi Yazarlık
*Anka Dergi Çizerlik
...
Series Name
LineART
“Temiz bir masa…
Yok yok!
Herhangi bir masa ve su bardağı…
Dolu mu olsun?
İçirmeyeceksem önemi yok!
Dışarıdan gelen belli belirsiz gürültüler…
Sesini kusan insanlar, beklenti içerisindekiler…
Her neyse!
Ontoloji kavramı üzerine yazmayı çok eğlenceli bulurum.
Kaybolan insanlar, cevap arayan insanlar, aç insanlar, ölü insanlar…
Bazılarımızın aksine, çok az olan o insan grubuna dâhilim.
Hayatın içerisinde var olan her şeyi bütünüyle görüyor ve kavrıyorum.
Belki de bu yüzden neşeyi hep tanıdım.
Mizahın saçmalığı ve onu kavrama becerimdendir sanırım; hiçbir zaman sevimli bir adam olmadım, sevilme ihtiyacı da hissetmedim.
Soğuk, mesafeli, çoğu zamansa aksi belki…
Küfür edememeyi öğrenemedim hiç!
Ya da sahte bir ahlâkla rol kesmeyi de…
Hep anlaşılmaz tarafta kaldım, ancak bunu da hiç istemedim.
Nasıl davranacağını, nasıl alttan alınacağını, nasıl görmezden gelineceğini seçme şansı olmayanlardan biriyim.
Nedenselliğe olan su götürmez takıntım ve bir o kadar da sanata olan tutkum yüzünden, ifade biçimim sertleşti.
Kendim de öyle…”
—“A clean table...
No, no!
Any table and a glass of water...
Should it be full?
If I’m not going to drink it, what does it matter!
The faint noise coming from outside...
People vomiting their voices, those full of expectations...
Whatever!
I find writing about the concept of ontology immensely entertaining.
Lost people, people searching for answers, hungry people, dead people...
Unlike most, I belong to that rare group of individuals.
I perceive and grasp everything that exists in life as a whole.
Maybe that’s why I’ve always known joy.
Perhaps it’s due to the absurdity of humor and my ability to comprehend it;
I’ve never been a lovable man, never felt the need to be loved.
Cold, distant often just grumpy, maybe...
I never learned how not to swear!
Or how to put on an act with some fake sense of morality...
I’ve always ended up on the misunderstood side, though I never asked for it.
I’m one of those who don’t get to choose how to behave, how to back down, how to be ignored.
Because of my undeniable obsession with causality and just as much, my passion for art my way of expression has grown harsh.
So have I...”
Comments